Halluks Valgus

Halluks valgus kısaca ayak başparmağı çıkıntısıdır. Birinci parmağın iç tarafının çıkıntılı olması durumudur. Asıl sorun birinci tarak kemiğinin ikinci ile arasının açılması ve birinci tarak kemiğinin içe doğru kaymasıdır. Günümüzde sıklıkla artan halluks valgus hastalığı tedavi edilmediği taktirde sadece baş parmağı değil tüm ayağı ilgilendirebilecek semptom ve değişikliklerle karşımıza çıkar. Ayağın estetik görünümünü bozduğu gibi ağrı da yaratır.

Halluks Valgus Nedenleri

Halluks valgusun en önemli nedenlerinden biri yüksek topuklu ve sivri burunlu ayakkabı kullanılmasıdır. İnsan anatomisine uygun olmayan bu tarz ayakkabıların fazla kullanımı ayağa baskı yapar. Bu tür ayakkabılar normal bir ayak pozisyonunda değişikliklere sebep olarak ayak fizyolojisini etkiler. Kemik ya da yumuşak dokuların zaman içinde yerinden oynamasıyla yavaşça halluks valgus gelişir. Aşırı kilolu olan ve uzun süreli ayakta duranlarda da yine halluks valgus bulgularına rastlanır. Bir diğer önemli neden de genetik etkenlerdir. Ailede halluks valgus öyküsünün olması önemlidir. Bazı hastalar hiç topuklu ayakkabı kullanmadıklarını söylerler. İşte burada genetik faktör ağır basmış olabilir.

Halluks valgus en çok orta ve ileri yaştaki kadınlarda görülür. Nedenleri araştırılırken ayakkabı tipinin yanı sıra ayak yapısı, genetik faktörler, sistemik hastalıklar ve kas-sinir hastalıkları ayrı ayrı ya da beraber incelenmelidir. Buna rağmen kesin nedeninin bilinmediği unutulmamalıdır.

Halluks Valgus Belirtileri

  • Ayakta fizyolojik değişim,
  • Başparmaktaki çıkıntıda (bunyon) şiddetli ağrı, kızarıklık ve yanma,
  • Uyuşma,
  • Başparmağın ikinci parmağın üzerine binmesi,
  • İlerleyen dönemlerde eklem iltihabı,
  • Deformasyon arttıkça ayakkabı giymede ve yürümede zorluk,
  • Nasırlaşma

Halluks Valgus Tanısı

İlk fiziksel belirtisi ayak başparmağının dışa doğru çıkıntısı olan halluks valgusun tanısında hastanın durumu detaylıca sorgulanır. Hastanın şikayeti belirli bir bölgeye odaklanan ağrıdan ayakkabı giyme sorunlarına kadar çok çeşitli şekillerde karşımıza çıkar. Muayenede, hasta, otururken ve ayağının üzerine basar pozisyondayken incelenir. Ayağın yapısı, başparmaktaki deformasyonun şiddeti, diğer parmaklarda herhangi yapısal bir bozukluk olup olmadığı gözlenir. Çıkıntının şekli ve büyüklüğü değerlendirilerek uygulanacak tedavi yöntemi belirlenir. Kesin tanı için kullanılacak yöntem ayakta çekilen röntgendir. Bunun dışında ekstra bir tanı yöntemine genellikle gerek duyulmaz. Bazen MR’a başvurulabilir.

Halluks Valgus Tedavisi

Halluks Valgus’un tedavisi, hastalığın derecesiyle şekillenir. İleri seviyede olan hastalara cerrahi yöntemler uygulanması gerekirken, hastalığın ilk evrelerinde konservatif tedavi (koruyucu) yöntemleri uygulanır. Konservatif tedavi yöntemleri deformiteyi düzeltmekten çok belirtileri gidermeyi ve deformitenin ilerlemesini durdurmaya yöneliktir. Ayak parmaklarının rahat hareket etmesini sağlayan geniş burunlu ve yumuşak ayakkabılar seçilmesi önerilir. Bu tür ayakkabılar şikayetleri önemli ölçüde azaltır. Belirtilerin azaltılmasında parmak arası makara, halluks valgus ateli ve bunyon yastıkları kullanılır.

Cerrahi tedavide ise amaç başparmaktaki çıkıntıyı ortadan kaldırarak eklem hareket ve fonksiyonlarını korumaktır. Halluks valgus’un farklı çeşitleri olduğu için her türe göre farklı cerrahi işlem uygulanır. Kemik, tendon ve bağ ve sinirler eski düzenine getirilerek yumru çıkartılır. Birçok ameliyat aynı gün içerisinde rejyonel ya da genel anestezi ile yapılır. Ameliyat sonrasında iyileşme süreci hastalığın derecesine, hastanın yaşına ve aktivite derecesine göre değişiklik gösterir. Yapılan cerrahi müdahale başarılı geçmişse hastalığın tekrarlama olasılığı oldukça düşüktür.

Halluks valgus tedavisinde uygulanan ameliyatsız yöntemler şekil bozukluğunu düzeltmekte faydalı değildir. Özellikle ağrı gibi şikayetleri giderebilir, azaltabilir, geceleri rahat uyku çektirebilir. Gece ateli ve parmak arası makaraları hastalarımıza uygulattığımızda önemli oranda ağrıların dindiğini söylüyorlar. Hastaları uzun bir süre görmüyoruz, biliyoruz ki sorunlar azalmış ya da ortadan kalkmış. Ancak belli bir süre sonra ameliyatsız yöntemler de fayda etmemeye başlayıp tekrar bize başvurabiliyorlar. Yani ameliyatsız yöntemler hem şikayetleri azaltmak hem de ameliyat zamanını ötelemek için kullanılabilir. Kesin tedavi cerrahidir. Tabi burada hangi hastaya ameliyatsız yöntemlerin, hangi hastalara cerrahi tedavinin uygulanacağına iyi karar vermek gerekir.

Halluks Valgus Ameliyatı Sonrası

Ameliyat sonrasındaki dönem, hasta için büyük önem taşır. Hastalığın tekrarlamaması ve iyileşme sürecinin daha hızlı olması için dikkat edilmesi gerekenler vardır. Öncelikle ihtiyaçları dışında hasta fazla hareket etmemeli ve ayak olabildiğince dinlendirilmelidir. Bu dönemde hasta için özel yapılan ayakkabılar tercih edilerek ayağın şişmesi önlenir. Hastalık, yapılan operasyona ve hastalığın derecesine göre 2 – 6 hafta arasında iyileşme gösterir. Rahat ve ortopedik ayakkabılar tercih edilerek ilerleyen dönemlerde hastalığın tekrarlamasının önüne geçilir.

Bir Soru Sorun.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir